Beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin özlük haklarının korunması ve kollanması, çalışma ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi, beden eğitimi ve spor derslerinin günden güne azaltılarak, seçmeli hale getirilmesinin önlenmesi ve keyfiyete bırakılan derslerimizin, ilk ve orta öğretimin tüm sınıflarında zorunlu hale getirilmesi, Avrupa’yı yakalama umuduyla ders saatimizin 2 saatten 8 saate çıkarılması liselerden kaldırılan dersimizin iadesi ve Bu amaçlar çerçevesinde 2012-2013 eğitim-öğretim yıllarında, alanımızın gerek ders sayısı gerek çalışma koşulları açısından oldukça haksızlığa uğradığını düşünmekteyiz.
Bunlardan ilki 2012 yılında ‘yan alan’ adı altında, kendi alanımıza geçirilen 4270 sınıf öğretmenidir. 6000 beden eğitimi ve spor öğretmeni uzman olduğu kendi alanında eğitim vermek için beklerken, yapılan bu yan alan değişikliği bizleri oldukça mağdur etmiştir. Ve bizler gerçek alan sahipleri olarak, bu durumun sonucunun çocuklarımızı da gerek sağlık gerekse eğitimleri açısından olumsuz etkileyeceğini düşünmekteyiz. Bunun başında Beden eğitimi öğretmenleri 4 yıllık eğitimleri boyunca aldığı derslere bakıldığında;
Spor Fizyolojisi,
Kinesyoloji,
Antrenman Bilgisi,
Sporda Beslenme,
Spor Psikolojisi,
Spor Sosyolojisi,
Sporda Beceri Öğretimi,
Sağlık Bilgisi ve İlk Yardım,
Psikomotor Gelişim,
Spor Sakatlanmalarında İlk Yardım ve Rehabilitasyon,
Çocuklarda Beceri Öğrenimi
Fiziksel Etkinlik ve Uygunluk,
Özel Eğitim ve Spor,
Eğitsel Oyun,
Egzersiz Fizyolojisi
Görüldüğü gibi 16-17 ders farklı olan ve özel bir yetenek ile sınavları geçerek ilk yıldan son yıla kadar özel eğitimleri alan Beden eğitimi öğretmenleri bu alanın uzmanı olmuştur. Sadece haftalık 2 saat ders alarak yan alan adı altında sınıf öğretmenlerine verilen bu özel alan çocuklarımız için, geleceğin sporcuların keşfi için ne kadar faydalı olabilir? Al satarım bal satarımla 8. Sınıf öğrencilerine eğitim veren zihniyet bugünü de bitirdik şükür diyerek dersi sonlandırması sizce ne kadar etik?
Spor sakatlıklarına gelince de yaralanmalar, kırılmalar beden eğitimi dersinde görülebilecek bir durumdur. Bu durumu minimize etme, güvenliği alma, gerektiğinde de acil müdahale etme işi bu işin uzmanı olan beden eğitimi öğretmeninin işidir.
Okul disiplinini sağlamada olduğu gibi bayrak töreni, etkili iletişim, sosyalleştirme, okul takımlarını çeşitli teknik-taktik beceriyle antrenmanlarını düzenleme işi beden eğitimi öğretmeninin işidir. Bu çocukların küçük yaşta okullarda keşfi ve gerekli eğitimler sonucu bu çocukları ÜLKE SPORUNA KAZANDIRMAK, OKULDA BU İŞİN UZMANI OLAN BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ’nin işidir. Bu iş ciddi bir iştir sınıf öğretmenleriyle olacak bir iş değildir. Göbekli, sigara içen ve hiçbir antrenman yapmamış bireylerin çocuklarımıza eğitim vermesi ülkemize yapılacak olan en büyük kötülük ve beden eğitimi dersini aşağılamaktan öteye geçemez.
Bizler eğitimimizi bir doktor gibi aldık. Çünkü onların görmüş olduğu hemen hemen tüm dersleri gördük bundan yoksun olan sınıf öğretmenleri çocuklarımızın sadece etten, kemikten yapıldığını bilmekten öteye geçemezler. Kasların uzantıları, kemiklerin yapısı, iç organların sistemi ve çalışma yapısı, fizyolojik durumları, sağlık problemleri, vücut postürleri, antrenmana yatkınlığı, kapasitesi, kuvveti, özel durumları gibi birçok sebebi göz önüne alarak bizler öğrencilerimizi yetiştiriyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda beden eğitimi dersinin mağduru olan öğretmen olma umuduyla üniversitede okuyan kardeşlerimizin onurunu, şerefini ve haysiyetini iade etmesini diliyorum.
Saygılarımızla
Atama Bekleyen Beden Eğitimi Öğretmenleri