İşte bir beden eğitimi öğretmeninin çığlığı
2015 öğretmen atama kontenjanlarında beden eğitimi öğretmenleri en büyük üzüntüyü yaşayan branş oldu. Meb’in adil dağılımını düşünerek kontenjan bekleyen adaylar açıklarına rağmen daha az kontenjanla karşılaşınca beden eğitimi derslerine de kendilerine de değer verilmediğini bir kez daha görmüş oldular. Üstelik açıkları 19 bine yakın olan beden eğitimi öğretmenlerine ek olarak yök’ün hediyesi 15 bin formasyon oldu geçtiğimiz yıl alan değişikliği ile 4270 sınıf öğretmeninin beden eğitimi dersine kaydırılmasıyla bir hayal kırıklığı yaşanmıştı.
Beden eğitimi öğretmenleri her defasında spora önem verdiğini dile getiren c. Başkanı ve meb ailesine soruyorlar adaletiniz bu mu ? Sn. Nabi avcı’nın teogda sporun önemini anlatırken aslında hiçbir öneminin olmadığını anlayabiliyoruz beden eğitimi dersine verilen önemden. İlkokulda 5 saat dersleri olmalarına rağmen kendileri yerine sınıf öğretmenlerinin girdiğini ifade eden beden eğitimi öğretmenleri bizden geleceğimizi, okullarımızı, öğrencilerimizi çok sevdiğimiz sporu elimizden almayın diyorlar ….
İşte bu bir beden eğitimi öğretmeninin çığlığı bugün uyumak istedim hep. Sabah gözlerim aralandı bir ara şu dakikaya kadar hala yorganı ara ara kafama çekip uyumalısın öğretmen hanım dedim kendi kendime. Uyu ki görme, duyma bu haksızlıkları. Uyu ki batan gemide kendini kurtaran anlamsız gülüşleri görme sistemin adiliğini unutan bu kahkahaları duyma. Görmek istediğim bu değil di hoplaya zıplaya okul bahçesinde gülen öğrencilerimdi. Ama öyle ya uykununda bir adabı vardı … Sonra neresi olursa olsun gideceğim dediğim yerdeki öğrencilerimi düşündüm gelemem dedim gelemiyorum… Gerçekleri anlatamıyordum. Geçen yıl olsaydı sizinleydim ama şimdi size 2 bin liralık öğretmen yolluyorum diyemiyorum öğrencilerime. Oda da yalnız kalmama rağmen hep dik tuttum başımı, ağlamamak için tutuyorum kendimi. Kime bu duruşum bilmiyorum. İnsan gülüşünden vazgeçer mi ben ondan vazgeçmiş gibiyim. Annemin gözlerimden kendimi kaçıracağım aklıma gelmezdi. Sonuçta bir yıl benimle birlikte kitaplarla boğuştu. Beni böylesine yorgun, tükenmiş görmemeliydi. Göz göze her gelişimde seçim var ya belki kasım belki de şubat ataması olacak galiba dedim. Hem sn. Cumhurbaşkanımız 47 bin ağustosta söz demişti sonra 37 bine düştü sözünden kalan 10 bin var elbet onuda bize verecektir.
Kaç kere dedim bilmiyorum ve her defasında kadının gözlerinin içi güldü gördüm. Onu öyle gördükçe güçlendim ve düşündüm atanacak bir puanı aldıysam eğer ama yanlış bir sisteme mahkum olduysak, eğitimin dinden ibaret olduğunu hepimiz öğrendiysek, beden eğitimi dersinin başımızdaki yönetenler yüzünden değerli olmadığını biliyorsam, tarih coğrafya, matematik, biyoloji toplamı bir din kültürü etmiyorsa. Ve sırf sonradan 2 bin lira yök’e yatırmadığımız para yüzünden atanamıyorsa çoğumuz. Öğretmenlerim yalnız değiliz.
Biz 250 bini geçmiş ataması yapılmayan gerçek öğretmenleriz. Yalnız değiliz. Bizler 250 bini aşkın annenin duasıyla yükselen yeni neslin mimarlarıyız. Bu yüzden 1 kasımda bizzat kendileri gibi adaletli oy atmak için sandığa gideceğim. Etrafımda kim varsa adalet ne demek bıkmadan anlatacağım. Onlar pes etmemiz için ellerinden geleni ardına bırakmasalarda… Yarınların bizim eserimiz olacağını söyleyen Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetini çiğnemeyeceğim. Pes etmeyeceğim !!!
Yazan : Bir Beden Eğitimi Öğretmeni