Spor Yapan Kadınların Memeleri Neden Küçüktür?

Muhtemelen dikkatinizi çekmiştir. Yüzme, futbol, koşu, basketbol, voleybol, ağırlık veya herhangi bir Olimpiyat sahası… Her ne alanda olursa olsun, spor yapan dişilerin memeleri genellikle oldukça küçüktür; hatta kimi zaman görülmeyecek kadar ufalabilir. Bu, tüm Dünya’da karşılaşılan bir durumdur ve son derece normaldir. Bu durumu açıklayan, biri doğrudan, diğeri dolaylı olarak etkili 2 neden vardır.

İlki, meme yapısıdır. Tüm memeli hayvanların (dolayısıyla insanın) dişilerinin memeleri, aynı temel anatomiyi paylaşır: bağ doku, lenf düğümleri, loplar, lopçuklar, süt kanalları ve yağ. Bir dişi memesinin dikkate değer bir kısmı adipoz doku olarak da bilinen yağ dokusundan oluşur. Sayısal olarak, ortalama bir dişi memesinin hacimce %7-56 arası, kütlece %3.6-37.6 arası yağ dokusudur. Geri kalanı ise, saydığımız diğer dokulardan oluşur.
Spor sırasında vücutta yeterince şeker bulunmadığında, genellikle ikincil depo olarak yağlar kullanılır. Bunun için vücuttaki birçok depo seferber edilir ve nihayetinde, memelerdeki yağ dokusu da bundan nasibini alır. Spor yapan kadınlardaki meme küçülmesinin bir numaralı nedeni, spor yapmanın yağ dokusunu parçalıyor oluşudur. Hacimce genellikle yarısından fazlası yağ olan memelerin içerisindeki yağ dokusu %6-7 dolaylarına indiğinde, meme de büyük oranda yarı yarıya ufalacaktır.
Bu konuda her ne kadar kapsamlı bir araştırma yoksa da, bazı uzmanlar çeşitli örneklere dikkat çekmekte ve bazı bilimsel verilere yer vermektedirler. Örneğin, her ne kadar aşırı güvenilir bir kaynak olmasa da, 2010 yılında Orange County Register magazin dergisinde alan makaleye göre, memeleri daha küçük olan kadınların spor başarılarının arttığı söylenmektedir. Bir diğer örnek, Romanyalı tenis oyuncusu Simona Halep’tir. Halep, büyük memeleri nedeniyle birçok erkek hayrana sahip olsa da, 2009 yılında memelerinin hızlı bir şekilde tenis oynama sırasında acıyor olması sebebiyle reaksiyon (tepki) süresini uzatması nedeniyle meme boyutlarını küçültme kararı almıştır. Ne kadar etkisi vardır bilmek zor; ancak bu işlemden 1 sene önce, 2008 senesinde Dünya sıralamasında 352. tenisçiyken, Ekim 2013 itibariyle bu sıralamada 30. sırada yer almaktadır. Plastik cerrah Dr. Val Lambros ise son derece net konuşuyor ve bu konuda ilginç bir örnek veriyor:
“Büyük memelerin engel olduğu konusunda hiçbir şüphe yok. Sayısız kadın bu nedenle memelerini küçültmeyi tercih ediyor. Bu normal bir şey. Amazonlar olarak bilinen kadın savaşçıların da memelerini keserek küçülttükleri biliniyor. Bu sayede, ok ve yay kullanımının kolaylaştığı düşünülüyor.”
Ancak genellikle sportif dişilerdeki meme küçüklüğünün tek nedeni sporun yağ yakıcı etkisi değildir. İkincil ve daha dolaylı bir neden, boy ile basketbol arasındaki ilişki gibidir. Bilimsel olarak, basketbol oynama ile boy uzaması arasında doğrudan hiçbir (veya hiçbir dişe dokunur) ilişki bugüne kadar tespit edilememiştir. Ancak basketbolcuların genellikle uzun olmasının bir nedeni vardır: daha uzun boylu olmaya yatkın olanlar, uzunluğun genellikle avantaj görüldüğü basketbolda daha başarılı olurlar ve ünlenirler. Bu nedenle ünlü basketbolcular, genellikle uzun kişiler arasından çıkar. Yoksa onların neredeyse hiçbiri, basketbol oynadıkları için uzamış insanlar değildir. Bu, bir nevi doğal seçilimdir: basketbol sektörü uzun boylu bireylerden yana tercihini kullanır ve böylece başarılı olarak medyaya yansıyan basketbolcular çoğu zaman uzundur. Çocuklar spor yapmaya genellikle tam da büyüme çağlarında başladıkları için, basketbola meraklı olanların boy uzamasının nedeninin basketbol oynamaları olduğu sanılır. Halbuki aynı birey, futbol oynayacak olsa da hemen hemen aynı derecede boy atacaktır. Ancak boyu uzamaya meyilli olanlar, basketbolda daha başarılı oldukları için o alana yönelecek ve eğer gerçekten başarı yakalarlarsa, bu uzun boylular arasından seçilenler NBA gibi medya potansiyeli yüksek araçlara ve sektörlere erişecektir.
Benzer bir şekilde, sportif kadın memelerinin genellikle küçük olması, birçok sporda bu meme yapısının dezavantajlı olması olabilir. Örneğin yüzme gibi hidrodinamik yapı gerektiren sporlarda ve futbol, basketbol, voleybol gibi fiziksel güce dayalı sporlarda, daha küçük memeli kadınlar daha avantajlı olabilirler. Memeler genellikle ek ağırlık ve engel olarak görev görürler ve oldukça hassas oldukları için, sert sporlarda memelerine alacakları darbeler, kadınlara büyük acılar ve zararlar verebilir. Bu nedenle daha küçük memeli olmak bu tür sporlarda avantajlıdır. Böylece bu kadınlar, o sporların profesyonelce icra edildiği kurumlar tarafından daha fazla seçilecek ve göz önündeki kadın spocuların memeleri daha küçük olacaktır. Ancak boy ve basketbol arasındaki durumun aksine, spor ile meme yağlarını yakma arasındaki ilişki çok bariz ve bilindiktir. Dolayısıyla kadın sporcuların memelerinin küçük olmasının asıl nedeni yağ yakma, ikincil nedeniyse kulüp seçiciliğidir.
Golf, tenis ve fitness gibi sporlarla uğraşan kadınlarda, birebir fiziksel mücadele veya meme bölgesine alınan darbeler olmadığı için, genellikle memede sadece yağ kaybına bağlı kayıplar olur. Ancak unutulmamalıdır ki, bu yağ miktarının kaybı ve dolayısıyla memenin küçülme miktarı, kişinin beslenmesine, yaptığı sporun türü ve şiddetine ve genetik faktörlere göre oldukça farklılık gösterebilir.

Not: Meme ile göğüs bilimsel olarak apayrı yapılardır. Göğüs, omurgalı (ve hatta omurgasız) hayvanlarda yer alan, boyun ile karın (abdomen) arasındaki tüm bölgeyi kaplayan, içerisinde geneellikle kemikleri, kalbi, akciğerleri, vb. çok sayıda organı barındıran anatomik bir bölgedir. Meme ise, göğüs adı verilen bu bölgede yer alan organlardan birisidir ve yazımız içerisinde belirttiğimiz yapılardan oluşur. Meme ile göğüs, eş anlamlı sözcükler değildir. Bu nedenle, “göğüs kanseri” diye bir kanser türü yoktur. O kanserin adı, “meme kanseridir”. Ağlamayan bebeğe göğüs değil, meme verilmez (örnekler çoğaltılabilir). Meme ayıp bir sözcük değil, biyolojik bir terimdir.

Hazırlayan ÇMB

Kaynak ve İleri Okuma
Annals of Anatomy – Anatomischer Anzeiger LiveStrong HuffingtonPost OC Register

Bir yanıt yazın
You May Also Like

Dans Antrenörlük Kursu

23 Haziran – 04 Temmuz 2014 tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak olan Dans Sporu (Latin&Standart),Sportif Sosyal Danslar (Salsa), Arjantin Tango ve Free Style branşlarındaki 1.Kademe Yardımcı Antrenörlük Kurslarının  23-29 Hazirantarihleri arasındaki teorik…
Görüntüle