Beden Eğitimi Dersleri 6-7 Saat Olan Ülkeler Var

Yerlikaya, yaptığı açıklamada, Türk sporundaki doğrular ve yanlışların yanı sıra sporcu ve antrenör yetiştirilmesi, bütçelerin kullanımı ve tesislerin doğru şekilde halka ulaştırılmasıyla ilgili değerlendirmede bulundu. 2016 Rio Olimpiyatları’nda elde edilen sonuçların, önceki olimpiyatlarla karşılaştırılması gerektiğini ifade eden Yerlikaya, “Görünen o ki, 2016 Rio Olimpiyatları’nda sadece bir branş üzerinden alınan madalyalar var. Bunu olimpiyatların genelinde başarı elde edilmiş gibi addetmek doğru değil. Böyle görmek yanlış olur. Şahsen, paralimpik oyunlarında daha başarılı olduğumuzu düşünüyorum.” diye konuştu. Federasyonların artık şapkalarını önüne koyup değerlendirme yapmak durumunda olduğunu vurgulayan Yerlikaya, “Federasyonlarda seçim süreçleri bitti. Artık nerelerde eksikler var, bunu tartışma dönemi içine girdiğimizi düşünüyorum. 2020 Tokyo Olimpiyatları, hızlı bir şekilde önümüze gelecek. Sayılı zaman çabuk geçiyor, tedbirleri elden bırakmadan, daha heyecanlı ve daha planlı, programlı şekilde hazırlık sürecine girilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı. “KISA, ORTA VE UZUN VADEDE PLANLAR YAPILMALI” Hamza Yerlikaya, olimpiyat oyunlarına katılım sağlanamayan branşlar olduğunu dile getirerek, genel spor politikasının elden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’yi daha yukarı taşıyacak planların hazırlanması gerektiğine dikkati çeken Yerlikaya, şöyle devam etti: “Kısa, orta ve uzun uzun vadede planlar yapılmalı. Uzun seneler önce yapılmış sporcu eğitim merkezlerimiz var. Bunların fiziki şartlarını kontrol etmek lazım. Bunun yanında sporcularımız uzman ellerde mi, buna bakılmalı. Kaliteli sporcuyu kaliteli antrenör, kaliteli antrenörü de kaliteli idareci yetiştirir. 2020 Olimpiyatları kapıya geldiğinde, her olimpiyatta olduğu gibi ‘Yeni döneme başlıyoruz, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ sözlerinden artık vazgeçmek lazım. Türkiye’nin 100. yılında 2023’te daha başarılı milli takımlar hedefliyorsak, bu yolda master planları yerleştirmeliyiz. Federasyon seçimleri yeni yapıldı, umuyorum eksikler ve hatalar görülmüştür. ‘Federasyon başkanı oldum, 4 sene buradayım, beni de kimse indiremez’ mantığının artık ortadan kalkması lazım. Her sene performanslar denetlenmeli. Nerede aldın, nereye getiriyorsun, buna bakılmalı. Suni gündemlerle ayakta durma dönemlerinin bitmesi lazım. Biraz daha profesyonel gözle bakmalıyız. Spor politikamızın revize edilmesi şart.” FEDERASYONLARA VERİLEN KAYNAKLAR Yerlikaya, federasyonlara Türkiye tarihinin en çok maddi kaynağının aktarıldığı dönemlerin yaşandığını anlatarak, kaynakların verimli kullanılması noktasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Teftiş Kurullarının denetlemeleri iyi yapması gerektiğini vurguladı. Bu kurulların, denetlemeleri kişilere göre değil herkese eşit mesafede yapılması gerektiğini belirten Yerlikaya, federasyonların da öz eleştiri yapmasının istedi. Bazı federasyonların bütçeleri kadar borç yaptığını hatırlatan Yerlikaya, “Mevcut bütçeyi kullanmış, bir o kadar da federasyonu borca sokmuş. Bunların da tedbirlerini almak lazım. Önemli olan kriter, başarıya giden yolda mali disiplindir. Federasyonlarımızın en büyük sıkıntılarından biri kurumsallık olmaması. Bu konuda bakanlığımız, genel müdürlüğümüz bir hazırlık içinde olacaktır, olmalıdır da.” değerlendirmesinde bulundu. “SPORA JİMNASTİKLE BAŞLANMASININ SAĞLANMASI GEREKİYOR” Yerlikaya, lisanslı sporcu sayısını yükseltmenin başarılı olunduğu veya sağlıklı nesiller yetiştirildiği anlamı taşımadığını söyledi. Spor bilincinin oluşturulması gerektiğini vurgulayan Yerlikaya, “Sadece gençleri değil her yaş grubunu spora teşvik etmek lazım. Sporda, Milli Eğitim Bakanlığı olmadan bir başarı yakalamak mümkün değil. Hala beden eğitimi derslerinin seçmeli olup olmamasını tartıştığımız dönemde, dünyada büyük başarılar elde etmeye başlamış ülkelerin spor politikalarına bakılmalı. Beden eğitimi dersleri 6-7 saat olan ülkeler var. Biz hala 45 dakika mı, bir saat mi olmalı onu tartışıyoruz. Kesinlikle ve kesinlikle spora cimnastikle başlanmasının sağlanması gerekiyor. Bireysel yetenekler çıkarabiliyoruz. Ailelerin özverisiyle gelen başarılar var.” diye konuştu. Yerlikaya, son 14 senede cumhuriyetin ilanından bugüne kadar yapılanların 4 katı tesis yapıldığını hatırlatarak, artık bunların karşılığının alınması gerektiğini söyledi. Türkiye’de acilen olimpik hazırlanma merkezlerinin yapılması gerektiğini ifade eden Yerlikaya, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklarımızı ilköğretim yaşından itibaren yukarı çıkartacak sistem kurulmalı. Türkiye’de doping merkezi var ama çok sağlıklı çalıştığını zannetmiyorum. Hatırlanırsa, Türkiye’de alınan numuneler yanlışlıkla pozitif çıkarıldı. Hatta dünyadaki tüm numuneleri bizim araştırabileceğimiz sistem kurulmalı. Bu merkezde sporcu, ameliyatını da fizik tedavisini de yaptırabilecek, hatta psikolojik desteği de oradan alabilecek.” “ÜLKEMİZE ALINAN ORGANİZASYONLARDA SEÇİÇİ OLMALIYIZ” Hamza Yerlikaya, Türkiye’nin organizasyon yeteneğinin artık tüm ülkeler tarafından kabul edildiğini, gelinen bu noktada federasyonların da alınan organizasyonlarda seçici davranması gerektiğini dile getirdi. Avrupa’da organizasyon yapan ülkelerin bunları para kazanma amaçlı yaptığına dikkati çeken Yerlikaya, “Bu durum bizde böyle değil. Ülkemizde yapılan organizasyonlardan memnuniyetsiz giden ülke bilmiyorum.” dedi. Yerlikaya, alınması planlanan organizasyonlarda seçici davranılması gerektiğinin önemini vurgulayarak, “Organizasyon kabiliyetimiz bu kadar güçlüyken, almış olmak için organizasyon almamak lazım. Bazı branşlarda Balkan Şampiyonası yapılıyor. Artık Balkan falan kalmadı, dünya büyüyor ve gelişiyor. Balkan Şampiyonası yapmanın hiçbir anlamı yok. Balkan Şampiyonası’nı Balkan ülkeleri dahi tanımak istemiyor, hatta katılmıyor. Türkiye’de bunu yapmanın anlamı yok. Organizasyon, mesela olimpiyatlara katılmana katkı sağlıyorsa bunu almak kadar doğal bir şey yok. Sadece yapmak için organizasyon alınıyorsa, millete yapılacak en büyük kötülüktür.” diye konuştu. Türkiye’de yapılan tesislerin yapımı sonrasında takibinin de sağlanması gerektiğini vurgulayan Hamza Yerlikaya, şunları kaydetti: “Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin genel politikası belli. Türkiye’de herkes spor yapmalı, herkese spor yapacak alan oluşturulmalı. Tesis hangi ile yapıldıysa, artık orası o il müdürünün sorumluluğundadır. İl müdürleri, tesisleri daha sağlıklı hale getirerek çalıştırmak ve federasyonlarla ortak paylaşım içine girmek zorundadır. Orası bir fabrika gibi olmalı. Bu kadar ciddi yatırım yapılıyorsa, sadece eser olarak yapılmış denmemeli. Oraları halkımıza daha verimli kullandırmanın yoluna bakılmalı. İl müdürlerimiz, antrenörlerimiz, temele inip, okul okul gezmeli ve yeteneklileri bulup ortaya çıkarmalı. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konuda talimatı var. Tek tek gezerek, her evden başarılı sporcuları çıkarmak görevimiz.” HABERTÜRK

Kamuajans

Bir yanıt yazın
You May Also Like