Güncel gelişmelerden haberdar olmak, canlı yayınlarımızda bizlere sorular sormak, videolarımızı takip etmek ve son dakika gelişmelerini bildirim olarak almak için sağ taraftan sosyal medya hesaplarımızı takip edip tamamen ücretsiz uygulamamızı indirebilirsiniz.
Öncelikle üniversitelerimizin çoğu sınavlarında hoca inisiyatifinden çok fotosel derecelerine önem veriliyor. Fotosel dereceleri net bir şekilde ortadayken bu herkes tarafından görülürken ısrarla BESYO’da torpil var deniliyorsa kuşkusuz ki bunun altında yatan bir çok sebep vardır. Hayatı boyunca antrenmanla ilgili bilimsel hiç bir makale dahi okumamış bırakın öğrenciyi hoca denilen tüccarlar var. Öğrenci sınav anında sinirlenebilir kaybetmenin vermiş olduğu yıpranmayla saldırabilir ancak hocaların burada devreye girip öğrencilerini sakinleştirmesi gerekir.
Örneğin; 20 metre koşusunda fotosel arıza yapıyor adaya durum izah ediliyor ” 5 dakika dinlen tekrar çıkacaksın. ” deniyor. Aday başlıyor ben iyi derece yapmıştım, yoruldum şimdi yapamayacağım tarzında söylenmeye… Ya hu el insaf 20 metre koşusunda sana 3 dakikalık dinlenme yeter de artar vücut kendine gelir. Hadi o öğrenci ya hocasına ne demeli hocası öğrencisinin önünde bağırıyor, çağırıyor. Sonra öğrenci kendi kendi vermiş olduğu performans düşüklüğüyle ikincisinden başarısız oluyor. Hoca 1. derecen olsaydı sen okuldaydın diyor, sıyrılıyor. Ne kadar güzel değil mi ?
Diğer taraftan iş sadece bununla da sınırlı değil. Hocalar öğrencileri bilinçsizce yönlendiriyor. Örneğin Ankara’da bir kurs öğrencisinin 310 ygs puanı var, özgeçmiş puanı yok. Arkadaşları Balıkesir’i istiyor diye hocası Balıkesir parkurunu kurduğunda bu öğrencisine de yaptırıyor. Herhangi bir sıkıntı yok. Ancak; öğrencinin dereceleri çok iyi gelince hoca puanında var sen düşünme direk Balıkesir’e git kazanırsın diyor. Çocuk hocası tabi ki de onu dinleyecek Balıkesir’e gidiyor ve en iyi derecelerden birini yapıyor. Sonuç ? Tabi ki de kazanamadı. Sınavın açıklanma sürecinde de hocası bu arkadaşımıza sen kazandın gelmene gerek yok tarzında kesin cümlelerle ümit veriyor. Eee şimdi bu hoca yaptığı bu aptallıktan nasıl sıyrılacak. Cevabı basit, TORPİL.
Hiç bir kazanamamanın mazereti torpil olamaz. He torpil yok mu ? İllaki var ama hiç bir hoca önünü göremeyen adamı kalkıpta okuluna öğrenci olarak almaz. Her okul standartını yükseltmek öğrenci kalitesini arttırmak ister.
Torpil nasıl olur ?
Özgeçmiş için parayla çıkarılan sahte lisanslar ve TC Kimlik numarasıyla sonuç açıklayan okullar da olabilir ancak, hiç kimse 3 bin 5 bin lira için bu torpili yaptırtamaz, araya güçlü kişiler girerse ücretsiz olarak çok sayıda okulda 1-2 kişiye yapılabilir. Bu da kazanması gereken 1-2 öğrenci dışında hiç kimseyi etkilemez. Onun dışında standartınıza göre üniversite seçiminde bulunmayıp kazanamadığınızda bu okulda torpil var demek zır cahilliktir.
Bazıları ise sırf gideceği üniversiteye az öğrenci gitsin diye orada torpil var diyor. Bu tip ufak oyunlarla olmayan yeteneğinizle bir şey elde edemezsiniz.
Hiç bir okul müdürü veya yetkilisi yıllarca çalışıp didinip elde ettiği akademisyen kimliğini okula 2000 liraya 3000 liraya adam sokmak için riske atmaz.
Ayrıca…
Özellikle son zamanlarda artan Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren bir takım dolandırıcılar öğrencileri çaresizce tuzağına düşürmeye çalışıyor.
Sınavdan önce “Ben herkesi kazandırırım okulda tanıdıklarım var. 10000 lira verirsen okuldaki hocalara para yedirip seni okula soktururum” diyen ve aynı ahlak düzeyine sahip bilgisiz ve cahil öğrencileri tuzağına düşüren bu tip kişiler yedek kayıt dönemi zamanı, yedekten sıra gelecek öğrencileri tek tek arayıp benzer bir numarayla kandırmaktadır.
Bu tip ahlak yoksunu dolandırıcılar öğrencilere “bu işler böyle yürüyor torpilin varsa kazanıyorsun” izlenimi uyandırarak bu işe mecbur bırakmak için her türlü üç kağıdı yapmaktadır. Bazıları Türkiye geneline nam salmış ve isimleri her gün başka kişiler tarafından kulağımıza gelmektedir. Öğrencilerin bu tip üç kağıtçılara itibar göstermemeleri ve hakkı olan üniversite için elinden gelen çalışmayı yapmaları gerekmektedir.
Özellikle bu durumla Manisa CBÜ, Aydın ADÜ, Ege Üni., Dokuz Eylül Üni. ve çevre üniversitelerde yoğunlukla karşılaşılmaktadır.