Teknolojinin ilerlemesi ve globalleşme şüphesiz gelişmenin bir koşulu olsa da önümüzdeki 20-30 yıllık süreçte bir sınıfın tamamen ortadan silinmesine sebep olacaktır. Avrupa’nın ekseri şirketleri ve Türkiye’deki ileri düzeydeki şirketler artık işçi çalıştırmak yerine teknolojiye yatırım yaparak işçi çalıştırmadan robotlarla aynı işleri yaptırmaktadır. Böylelikle fabrikalar-şirketler daha az masrafla, daha fazla çalışma süresiyle çok daha fazla ve kalitede ürün elde edebilmektedir. Bu da ilerleyen süreçte işçi sınıfının tamamen ortadan silineceğinin en önemli göstergesidir. Bir sınıfın bu denli tamamen ortadan silinmesi bizim gibi gelişmemiş, nüfusu kalabalık ve nüfusu kontrolsüz büyüyen ülkeler için çok ciddi problemler oluşturmaktadır. Teknolojinin ilerlemesi ve ilerleyen teknolojinin çok daha hızlı dünyaya yayılması son 15 yılda tüm dünyada çok hızlı bir ilerleme göstermiştir. Sınıfsal kopuklukların çok fazla olması, elit ile halk arasında uçurum olması ve işçi sınıfının ortadan silinmesinin bir anda olacak olması durumun facia boyutunda olmasına sebep olacaktır. Yakın gelecekteki bu temel sorun bizim gibi günü kurtarma çabasında olan ülkelerin, hayattan beklentileri; karnını doyurmak, başkasının hayatını merak etmek, bir üst model araç-eşyaya sahip olmak ve en büyük zevklerinin seks olduğu geri kalmış insanlarını acımasızca yok edecektir.
Çözüm biraz daha gecikirse hiç bir şekilde sonuca ulaşamayacak ve kaçınılmaz sonu 90’ların çocukları net bir şekilde görecektir. Çözüm ise;
*Bir an önce kontrolsüz nüfus büyümesini kontrol altına almak
*Robotik alanına yatırım yapmak
*Her şehirde açılmış üniversite diye adlandırılan kurumları kapatıp yerine gerçek 10-15 tane üniversite açmak ve bu kurumlarda bilimi yapacak eğitimci kadrosunu kurup bilim yapacak öğrenci kadrosunu toplayıp üniversiteleri şehirleri kalkındırmak için değil bilim yapmak için açmak
*Tübitak’ı aptalların elinden kurtarıp, mevcut olan gerçek bilim adamlarımıza teslim edip Türkiye’yi kalkındırmak
*Eğitimsiz kişilerin üremesini kontrollü hale getirmek
Bu acılı süreçte sporun yeri ne olacak?
Mesleğimizi günümüz Türkiye’sinin mevcut şekilde ilerlediğini varsayarak anlatacağım. İlerleyen süreçte silinecek işçi sınıfının toplumsal ayaklanmalara sebep olmaması adına kullanılacak medya organları, kanalları ve Dini propagandalar sürecin sancısını azaltacaktır. Ülkemizde televizyondan edinilen bilginin doğruluğuna inanan güruhu çok fazla… Silinecek olan kitlenin bu kitle olması sürece sosyolojik ve mantıksal olarak baktığımızda ülkemizin bu 2. sanayi devrimini rahat bir şekilde atlatacağını görmekteyiz. Bizim mesleğimiz bu sancılı süreçten nadir olumlu etkilenecek meslek gruplarından olacaktır. Zira robotikleşme ve buna müteakip insanların zekasındaki artış insanların daha az hareketlilikte yaşamasıyla birlikte spora olan talebin artmasına sebep olacaktır. Kendini geliştirmiş, bilgili, diksiyonu iyi olan ve belgesi olan bireyler hak ettiği değeri görecek ve mesleğimiz 20-30 yıl sonrasının en popüler mesleği haline gelecektir.
Umarız ki bu kaçınılmaz son mevcut dünya nüfusundaki kalifiye insan sayısını arttırır. Bilime teknolojiye önem veren okuyan bilen ve merak eden (hülya avşar’ın hayatını değil… “Bilimi” ) kitlenin oluşmasını sağlar.
